Bugünlerde ihtiyacımız olan yegane şey: Barış. Kırıp dökmekle, yakıp yıkmakla da barış olmuyor. Savaşın tüm dünya üzerinde bitmesine ihtiyacımız var. Barışla birlikte hayatımıza mutluluğunda gireceğine inanıyorum. Bir arkadaşımızla bile tartışıp konuşmayınca insan kendini kötü hissederken veya birine bir şey olunca canı acıyınca bile insanın içi sızlıyor iken, dünyada savaşın olması çok saçma. Neyi ayıp veremiyor bu millet, neyin savaşı neyin kavgası bu? Bu sorunun cevabının 'doyumsuzluk, yetinmeyip daha iyisini istemek' olduğunu düşünüyorum. Mesela neyi bir şey alınca seviniyoruz fakat birinden daha iyisini görünce o sevinçten eser kalmıyor. Çoğu insan hayatındaki sahip olduğu şeylerle yetinmiyor. Her zaman daha iyisini, daha güzelini, daha pahalısını istiyor. En yenisini alıyor biraz zaman geçiyor sonra daha iyisi çıkıyor (teknoloji sağolsun) bu sefer en yenisini istiyor. İnsanoğlu kısacası doymak nedir bilmiyor. Bana göre ileri teknoloji bizi doyumsuz yapıyor. Yani bu barış konusundaki görüşüm şöyle; doyumsuzluk savaşı gerektiriyor ve insan elindekilerin değerini bilirse barış olur diye düşünüyorum. Barış konusunda insanlık ve dünya kötüye gidiyor. Tam barış sağlandı dünyada derken yeni bir savaş, tartışma veya ölüm oluyor. Anlayacağın barış tüm dünyada hiç tam anlamıyla sağlanamıyor. Bir de barış olamamasının diğer nedeni; insanların birbirine saygı duymaması. Saygı ve sevginin birleşimi barışı gerektirir. Sizde belki farkında olmadan saygısızlık yapıyor olabilirsiniz. Barış için yapmanız gereken ise insanlara sevgi beslemeniz, saygı duymanız ve sahip olduklarınızın değerini bilmek. Barış istiyorsanız eğer; barış için elinizden geleni yapmalısınız. Geçti ama 1 Eylül Dünya Barış Gününüz Kutlu Olsun. Benjamin Franklin'in sözü ile bitiriyorum: ''Savaşın iyisi, barışın kötüsü olmaz!''
Kalemine sağlık.
YanıtlaSilSavaşın iyisi, barışın kötüsü olmaz..
eyvallah.